top of page

KELİMELERİN COĞRAFYASINDA GEZİNMEK: BERİNLE- FİİLİ ÜZERİNE

Yazarın fotoğrafı: Onur YilmazOnur Yilmaz

Yaylanın çimeninde Oturdum serinledim Yar yanımdan geçerken

Uykudan berinledim


Perşembeli Kemençeci Ali Cafer Özgül amcamızdan derlediğim düz horon adlı türküde geçen bir dörtlüğü yukarıda paylaştım. Geçenlerde yeniden paylaştığımda dikkatimi çekti: Berinle- fiilini türküsünde kullanmıştı Al Cafer amca.


Çocukluğumun büyük bir bölümünü köyde babaannemle geçirdim. Yaşantımın bu dönemini hep tebessümle hatırlarım. Babaannemden öğrendiğim çok şey var. O da bu kelimeyi kullanırdı. Gündüz kestirmelerini o, söyken- olarak ifade ederdi. Bu kısa süreli uykularından kimi zaman “irkilerek” uyandığı olurdu. İşte o zaman “berinledim” derdi.


Bana çok uzak bir kelime değil ama yeni neslin duymadığı bir kelime olduğu kesin. Türkçe olduğu her halinden belli olan bu kelimeyle ilgili küçük bir araştırma yaptım. İnternette tararsanız yine Karadeniz’de çevre yerleşimlerde kullanıldığını görüyoruz. Hatta geçenlerde bir köşe yazısında da yer almış. Melih Pekdemir’in “Benirleyerek Helalleşme” adlı yazısı kaleme alınmış (URL-1). Hatta o başlıktan hareketle Attila Aşut, “Sözcükler Ne Anlatır” adlı bir yazı daha paylaşmış (URL-2).


Türkçede r/l seslerinin yer değişimine

yani göçüşmeye bağlı olarak, “berinle-, belinle-, benirle-“ bu kullanımların hepsi aynı kelimeyi işaret ediyor. Bu göçüşme olayına örneklerin en güzelini -bana göre- halk ağzında “leçer” olarak da kullanılan “reçel” kelimesi oluşturuyor.

Berinlemekle ilgili TDK Sözlük’te herhangi bir açıklama yok. Halk ağzında yaşayan, Anadolu’da belleğinde taşıyanların sayılı olduğu bu kelimeyle ilgili dil araştırmalarımızda başucu kaynak olarak yer alan Kaşgarlı Mahmud’un Dîvânu Lugâti’t-Türk adlı eserini karıştırdım. Kaşgarlı dedemizin bu kelimeyi sözlüğüne işlemiş olduğunu görmek sanki Divan’ı yeni bulmuşum gibi derin bir heyecan yarattı bende. Divan’da kelimenin açıklaması şu şekilde verilmiş:


Er beliñle.di: adam bir korkuya uğrayıp uykusundan sıçradı. Herhangi bir hayvan da aniden bir şeyle korkutulur ve (hayvan) sıçrar ve kaçarsa yine aynıdır. (Ercilasun ve Akkoyunlu, 2018: 516).


Göçerevli bir yaşama bağlı olan ve hayvancılığı temel ekonomik yaşam kaynağına oturtan atalarımız, kelimeyi yalnızca insan için bir özellik olarak değil de hayvanlar için de benzer durumlara verilen bir eylemle açıklama gereksinimi duymuşlar. Yerleşiklikten kentleşmeye yaşam şartlarımızda meydana gelen değişim ve teknolojik gelişmeler başta olmak üzere birçok sebepten dolayı kültürel belleğimizde yer alan binlerce kelime -üstelik bunların yüzlercesi öz Türkçe- işlevini ve işleyişini kaybederek yok oluyor. İşte bir türküden hareketle, oturduğum yerden yüzyıllar öncesine ve kilometrelerce uzaklıktaki coğrafyalarda gerçekleştirdiğim arayışın neticesinde geldiğim nokta bu.


Heidegger, “Dil, varlığın evidir” der. Benim de evim dilim elbet. Binlerce yıllık birikimle meydana gelen kültürümü bana aktaran, varlığımı görünür kılan en değerli hazinelerden olan dil ile ete kemiğe bürünmeyi sürdüreceğiz. Bizleri bu kısacık yaşamda Türk kültürünün bir mensubu yapma ayrıcalığıyla şereflendiren kadir Tanrı’ya duayla…


Kaynakça:


Ercilasun, Ahmet B.; Akkoyunlu Ziyat (2018), Kâşgarlı Mahmud Dîvânu Lugâti’ttürk Giriş-Metin-Çeviri-Notlar-Dizin. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. URL-1: https://www.birgun.net/haber/benirleyerek-helallesme-365827 (erişim: 10.01.2022) URL-2 : https://bizhaberiz.com/sozcukler-ne-anlatir/ (erişim: 10.01.2022)

5 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page